Güçlü olduğun noktada nasıl rekabet edebilirsin? Sonuçta serbest piyasada şartları sen belirlemiyorsun.
Ama sana uygun şartları seçmek senin elinde. Milyonlarca ürün, milyonlarca çeşit müşteri var. Başlangıçta yapacağın işi seçmekte özgürsün. Öyle bir iş alanı seçmelisin ki kendinde güçlü olarak gördüğün özellikler işe yaramalı. Bunun için de önce kendini iyi tanımalısın.
Ne diyor Yunus Emre: “İlim kendin bilmektir.” Girişimcilik ilmini elde etmek de kendini bilmekten geçiyor. Hepimiz eksiğiz ve her konuda mükemmel olmak gibi bir şansımız da yok. Ama yine hepimizin bu hayatta çok iyi olduğu bir alan var. İşte mesele önce onu keşfetmekte. En iyi yaptığın şey ne?
Kendini bilmen de yetmez. Diyelim tasarıma kabiliyetlisin ve aynı zamanda tekstil mühendisi okudun. Çoğu tekstil tasarımcısının aklı sözel çalışır. Senin analitik ve teknik yaklaşımın sektörde bir fark yaratabilir. Ama nasıl bir fark? İşte bu noktada yaptığın işi, örneğimizde tekstili de çok iyi bilmen gerekir. Tekstilde teknik bilgini kullanarak çok farklı ve yeni kumaşlar üretebilirsin mesela. Bugün su geçirmeyen bir yağmurluk almaya kalksanız dağcılık malzemesi satan yerlerde bulursunuz ama onun da tasarımı berbattır. Sen hem su geçirmeyen hem de günün modasına uygun yağmurluklar, ayakkabılar üretebilirsin. Bu senin üstün olduğun nokta olabilir. Ama yine de ürününü hala satamama ihtimalin var. Bir aşama daha var başarılı olabilmen için.
Üç, müşterinin senin yarattığın farka ihtiyacı var mı? Çok ıslanıp aynı zamanda modaya önem veren bir müşteri kitlesi var mı, varsa sayıları ne kadar? Yoksa, rekabeti güçlü olduğun noktaya yine çekemezsin. Senin yağmurluklar su geçirmediği için birazcık pahalı olsa bile müşteri diğerlerini tercih edebilir.
Öyleyse deplasmana gitmemek için ne yapacağız? 1) Kendimizi, 2) işimizi, 3) müşterimizi çok iyi tanıyacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder